| Köye Geliş Macerası |
Bazı Bilgileri Anlatan: Çoluğu Ali kızı Melahat ŞENER(Koç)
Nüfus kayıtlarından Araştıran ve yazan Çoluğu Ali'nin oğlu CEMİL ŞENER(Öğretmen)
Çepni Türklerinin kalabalık bir sülalesi olan Çoluğular(Çolakoğulları), Vakfıkebir, Taraklı, Beşikdüzü ve Şalpazarı'nın köylerinden göç ederek yurdun çeşitli yerlerine dağılmışlar. Bu göç etmeler geçim sıkıntısı ve Rus işgali sırasında savaş nedeniyle olmuş. Düzce ili Kuyudüzü köyüne olan göç etme geçim sıkıntısı nedeniyle yaşanmış. Kuyudüzüne gelenler, 1933 yılında soyadı kanunu çıktığında bir kısmı Çolak, bir bölümü Şenruh soyadını almış. Şenruh soyadını alanlar daha sonra Şener soyadında karar kılmışlar. Vakfıkebir, Şalpazarı, Taraklı ve Beşikdüzü Dağlıca (Muşupliya), Çarlaklı köyleri ile Giresun Dereli'de yaşayan Çoluğular ile Kuyudüzü köyüne göç etmiş olan Çoluğular aynı sülâledendir.
En eski bilinen dedemiz-atamız olan Çoluğu Ali, Ruslarla yapılan şavaşa katılmış. Ordumuzda tifüs ve sıtma salgını çıkmış. Ali dede hastalanmış, Trabzon'da hastaneye kaldırılmış. Burada vefat eden Çoluğu Ali dedeyi Trabzon şehir mezarlığına defin etmişler. Bu mezarlık'ın bulunduğu yerde şimdi Trabzon Avni Eker Stadyumu var. Çoluğu Ali dedenin eşi olan ve 1949 yılında vefat etmiş olan Nacakçı kızı lâkaplı Emine Şener ninemizin mezarını Kuyudüzü köyü mezarlığında muhafaza ediyoruz. Bu mezarı Emrullah amcamın oğlu Mehmet Şener tespit etti. Mezar başında bulunan ismi yazılı karataş'ı ev yanında muhafaza ediyorum.
Çoluğu Ali'nin oğlu Çoluğun Mehmet ve Anası Emine, Ali dedenin kızları 1895 yıllarından sonra Kuyudüzü köyü'ne gelmişler. Kıran denilen (köyün şuan) orta yerinde açma açıp yer tutup bir ev yapmışlar. Tahtalardan yapılan bu iki katlı evin ortasında ateş yanarmış. Köyün çocukları üşüdükçe bu ateşte ısınırmış.
Çoluğun Mehmet'in nüfus bilgilerinde doğum yeri Boztepe/Araklı yazıyor. Ayrıca Boztepe 77. hanede nüfus kaydı olduğu yazılı. Nacakçı kızı Emine Şener için ise Yalova/Merkez 5. haneden gelen diye bir bilgi nüfus kaydında var.
Çoluğu Mehmet'in Emrullah adında bir kardeşi varmış. 5 yaşlarında sevimli bir çocukmuş. Birgün evde peyke'nin altında oynarken başını kaldırınca çiviye denk gelmiş. Çoluğu Mehmet dedemizin tek erkek kardeşi bu nedenle vefat etmiş. Çoluğu Mehmet, Şinelu'lardan Yakup kızı Aişe Şirin ile evlenmiş. İlk oğluna, babasının ismi olan ALİ adını, ikinci oğluna da vefat eden kardeşinin adı olan Emrullah adını vermiş.
Bu sıralarda 1. Dünya savaşı başlamış. Mehmet'i Seferberlik'e çağırmışlar. Köyün batısında Karaosmanların ormanının başına kadar askerleri köylü uğurlamış. Sisli ve puslu bir hava varmış. Mehmet köyüne dönüp son kez bakmış: "Ey duman, kör duman! Bir çekilsen de köyümü evimi birkez daha görebilsem." demiş, buğulu gözlerle dönüp bakmış geriye. Eşini, oğullarını bırakıp vatan savunmasına koşmuş.
İşte gidiş o gidiş, dönüşü olmamış Mehmet'in. Nerede nasıl şehit düştüğünü bilenimiz yok. 3.12.1333 olan ölüm tarihi 3.12.1917 olarak miladiye çevrilmiştir diye yazıyor kütükte. Vatan topraklarına bir yiğit daha vermişiz, dedemiz şehit olmuş.
Köyde bir türkü söylenirmiş o yıllarda:
"Urus'un gemileri
Hem ileri hem geri.
Urus gözün kör olsun
Ağlattın gelinleri."
Yetim kalan Ali ve Emrullah ve halaları çok sıkıntı çekmişler. Birkaç yıl sonra eşinin öldüğü haberini alan Ayşe, iki oğlunu bırakıp Şinelu Mehmet Ali Şengül ile evlenmiş. Emine Nine de Cumayeri tarafında biriyle evlenmiş. Hala ve yeğenler birbirine destek olmuşlar. Fatma hala (Çoluğu gızı diye anılır) evlenip gidinceye kadar bişirip taşıyıp yeğenleri Ali ve Emrullah'a annelik yapmış.( Not:Halamız Fatma Çalışkan yani Çoluğu kızı,1960'lı yıllarda Trabzon'a Çoluğu Mustafalara ve Şalpazarı'na Akrabalarımız Çoluğulara gezmeye gitmiş. Daha sonra bu ilişkiler unutulmuş.)
Cumayeri'nde geçimi bozulan Emine ninemiz köye geri gelmiş. Bu sefer KaraOsman ile evlenmiş. Bu evlilik de uzun sürmemiş. Tekrar Çoluğuların hanesine dönen Nacakçı Kızı Emine, ölünceye kadar bu hanede kalmış. Torunlarını bakıp büyütmüş.
Mehmet'in oğlu babam Ali Şener, Seyyar Jandarma olarak asker olmuş, 3,5 yıl askerde kalmış. Bir kez boğazında çıkan yara nedeniyle hava değişimine göndermişler. 3 ay izinde kalıp dönmüş görevine.
İkinci Dünya Savaşı(1940-1945) başlamış Nazi Alman askerleri Avrupa'da pek çok ülkeyi işgal edip Türkiye sınırına dayanmış. Babam Çoluğun Ali'yi Edirne'ye ihtiyat askerliğine çağırmışlar. 1 yıl buralarda Trakya'da sınırlarda siperlerde Alamanlar'ı gelecek diye nöbet beklemiş. Böylece 4,5 yıl askerlik yapmış. Rahmetli İsmet İnönü Paşa Türkiye'yi bu Savaşa sokmamış. Bizler de belki bu sayede doğup, bu günleri görebilmişiz.
|